1842 yılında Rus yazar Gogol tarafından yazılan kısa bir öykünün adıdır Palto.
Kitabı elime alıp başladığımda bu denli beğeneceğimi hiç düşünmemiştim. Yine mükemmel betimlemeler , harika bir olay öyküsü ile başlayıp şaşırtıcı bir sonla biten bir hikaye olacağını düşünüyordum ki Palto burada devreye girdi.
Palto , sıradan bir memurun geçim sıkıntısı ve yaşamında ki monotonluğu anlatmanın yanında Rus Devlet düzenindeki hiyerarşik ayrımı da eleştirel bir üslupla dile getirmiştir.
Çalıştığı işte zevk alan ve hayatta tek eylemi çalışmak olan memur Akakiy silik bir karaktere sahiptir. Silik karakterinin yanında eğlenmeyi beceremeyen ve iş arkadaşları tarafından hor görülen bir adamdır. Sıradan memurun başına olaylar kışın soğuktan korunmak için o paltoyu aldığı zamanlarda gelmiştir. Paltoyu sırtına geçirip işe geldikten sonra arkadaşları Akakiy'e ilgi duymaya başlar. Ardından bir akşam yemeği daveti ve davet sonunda zorla aldığı paltoyu çaldırması ile devam eder olaylar.
Hikayenin en şaşırtıcı kısmı ise burasıdır , salt bir gerçeklik ile başlayıp devam eden öykü bir gerçeküstülüğe evrilir Gogol'un usta kaleminde. Paltonun kaybı sıradan memurumuzun da ölümünü getirmiştir. Sonrasında Rusya'da hali keyfi yerinde olanlardan palto çalmaya başlayan bir hayalet ortaya çıkar. Hayalet adeta Akakiy'in intikamını almaktadır ya da Rus Devlet düzeninde ki bu ayrıma ancak bir hayalet olarak karşı çıkılacağını anlatmaktadır okurlara. Var olun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder