Sayfalar

7 Ağustos 2020 Cuma

UÇAN DA KUŞLARA MALUM OLSUN

     

                  Buram buram türküler listemizde bugün konuğumuz yüreklerde bıraktığı derin özlemle gözlerimizi ıraklara döndüren ''Yüksek Yüksek Tepelere Türküsü''ve onun acıklı hikayesi...   

                 Kına gecelerinin vazgeçilmezi olan bu türkü düğün evini cenaze evinden daha çok gözyaşı akıtacak bir hale nasıl getirir inanın tahmin edilmesi güç. Müzik dünyası bu konuda oldukça şaşkın olsa gerek. En hit şarkıların bile üç ay içinde unutulduğunu düşünürsek böylesine bir türkünün yıllardır kız evlerinde söylenmesi her açıdan mucizevi bir durum. Sanırım bu müzikaliteden de  öte bir kader ortaklığı ve ruh eşleşmesi vakıasıdır. Tabii böyle bir durumda kader ortaklığını kiminle yaptığımız sorusu düşüyor zihinlerimize. Zihinlerimize düşen bu sorunun yanıtını bulmak için yıllar evvel uzak bir köye gelin giden Zeynep'in hikayesine birlikte göz atalım:

                    Anadolu'nun şirin bir köyünde yaşayan Zeynep çarşıya çıktığı bir gün uzak bir köyden çarşıya elindeki malları satmak için gelen Ali' yi görür. Ali'nin de bu durumda böylesine duru bir güzelliği fark etmemesi imkansızdır. İlk görüşte Zeynep'ten çok etkilenen Ali hemen eve haber salarak Zeynep'e görücü gönderir. Karşılıklı olarak anlaşan bu genç çift kısa zaman içerisinde evlenir ve Ali at sırtında eşini üç gün üç gece uzaklığındaki köyüne getirir. Zeynep'in çileli günleri de bu zamanlarda başlar. Günümüz toplumunda da sıklıkla görüldüğü gibi Ali'nin sevgisi saman alevi misali tez zamanda tükenir. Eşinin bir gül gibi naif ve taze olduğunu unutan Ali onu her gün sulamak ve onunla ilgilenmek yerine dallarını budamayı tercih eder. Ali'nin heyecanının gitmesinin yanına Zeynep'in köyüne olan özlemi de eklenince ortaya yürek burkan bir türkü çıkar. Bu türkü hemen hemen her gün çileli Zeynep'in dilindedir. Zeynep evinin bahçesini bu türkü ile süsler. Zaman içinde bu özlem Zeynep'in anne babasına kadar gider. Bu haber karşısında kızı için hemen yola koyulan anne baba Zeynep'i gördüklerinde bir hayli şaşırırlar. Çünkü güzelliğiyle dikkatleri üzerine toplayan o güzel kadının yerine gözleri özlemle mahmurlaşmış hasta bir kadın çıkar. Zeynep anne babasını görünce özlemi bir nebze olsun diner ve mutlu olur. Fakat mutluluğu uzunca sürmesine ömrü vefa etmez. Özlem ve hastalık pençesinde gözlerini hayata yumar.

                  Özlemi ve hastalığı ölüm ile sonuçlanan bir kadın daha eklenir böylece kervana. İnsanlarda bu anlayışsızlık olduğu sürece daha çok can veririz böyle sebepsizce. Empati ile düşünen zihinlerle bir çare bulabiliriz belki bu yürek yangınına. 

                   Kadınların isteklerini gönül rahatlığı ile gerçekleştirdiği ve eşlerinin rızalarını kazandığı bir dünya görmek dileğiyle... 

                   Sanatla Kalın...


                       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder