Bergen

Sanat Yaralanır Ama Ölmez

   Sanatla yeşeren ve serpilen 29 yıl... Sahnelerin önünde yürekleri titreten güçlü bir ses... Lepiska sarı saçlar ve gece yarısı aydınlığındaki parlak ay gibi bir güzellik... İşte sahnede, yaratılış ve yaşayış itibariyle arabeskin kraliçesi Bergen. 

Herkes acıların kadını dedi ona...

Acıların değil sahnelerin kadınıydı o.

   O harika sesiyle bir zamanların en çok dinlenen sanatçısı. Ne yazık ki bu ülkede başarılı bir kadın olmak hiç kolay değil. En azından çok sever sonra sevginizin kurbanı olursunuz. Belki de iz bırakamadan göçersiniz bu dünyadan. Ama Bergen gençliğinin sınırlarını zorlayarak ödüller almayı başarmış yalnızca dünyada iz bırakmamıştır. Güzelliğini süsleyen yüzündeki izi ile de büyük yankı uyandırmıştır. 

   O izi bırakan sevdiği adamdan başkası değildi. Tüm bu acılara ve baskıya rağmen yaşamdan hiç kopmayan Bergen, gösterdiği direniş ile bir çok kadına umut oldu.

   Mutsuz aile yaşam ve fakirlikle geçen senelerden sonra hep bir ayağa kalkma eylemi gösteren bu hakiki sanatçı, yaşadığı hayat ve gördüğü acı ile adeta arabesk ile kader ortaklığı yapıyordu.

   11 albüm, 129 şarkı, Altın Plak ve Altın Kaset ödülleri, 5 Long play, 1 sinema filmi... Bu başarılar acıların kadını olarak anılan Bergen'in hayata karşı en güçlü savunmalarıydı.

   Bu güçlü savunması ''Sana bir daha dönmeyeceğim '' sözlerini söylemesine engel olamadı. 6 kurşunla sevdiği tarafından öldürüldü. 

   Kadına yapılan bu zulüm, şiddet ve haksızlığı adalet affetse de yıllar affetmez. Takvimden dökülen bir yaprak gibi düşeni götürür, yıllar affetmez. Sanatla kalın.